Son yıllarda fotoğraf gönüllülerinin fotoğraf yolculuklarında en çok tercih edilen ülkelerin başında Küba geliyor. Koloniyal mimari örneklerinin yanı sıra sıcak insanları, canlı günlük yaşamı, doğasıyla renkli görüntülerin arşivlerde yer aldığı Küba’ya fotoğrafik bir bakış atalım istiyorum…
Fotoğraf Hazırlığı:
Tüm fotoğraf gezilerinden önce fotoğraf gönüllülerine bazı tavsiyelerimiz oluyor. Bunlardan ilki gidilecek yer hakkında sıkı bir araştırma yapmaktır. Gidilecek yerin sosyal, kültürel, ekonomik, dini özelliklerini ve tarihini öğrenmek nasıl bir hayat içerisinde, hangi ortamlarda fotoğraf çekeceğinizi anlamaya yardımcı olan iyi bir yöntemdir. Aynı zamanda çekeceğiniz fotoğraflar konusunda da size bilgi verir.
Bu ön hazırlığın aynı sıra daha önce gidilecek yerde çalışmalar yapmış olan fotoğrafçıların işlerini de izlemek ne tarz fotoğraflar üzerine yoğunlaşılabileceğine yardımcı olur. Bu araştırmayı yaparken farklı tarz fotoğraflar çeken fotoğrafçıların işlerini de bulmaya çalışmak faydalı olacaktır. Klasik görüntülerin yanı sıra farklı anlatım yolları bize önemli ipuçları verebilir. Özcan Ağaoğlu’nun Küba fotoğrafları bu söylediğim farklı çalışmaya örnek olabilir. Klasik olarak neler çekebilirim sorusuna yanıt arayanlar internetteki arama motorlarına Küba, Havana, Trinidad gibi kelimeler yazarak görsellere ulaşabilir. Ayrıca www.alamy.com sitesinden de yarı-profesyonel ve profesyonel fotoğrafçıların işlerini görmek mümkündür.
Ekipman Hazırlığı:
Fotoğraf yolculuklarına çıkmadan önce kullanılacak ekipmanı toparlamak ve gerekirse temizlik-bakımlarını yaptırmak önemlidir. Genelde ben mümkünse yolculuklarda 2 fotoğraf makinesi götürmeyi öneriyorum. Böylece genelde kullandığınız makinede bir arıza vb durum oluşursa devreye girecek bir makineniz daha oluyor. Tavsiyem her 2 makinenin de aynı marka olması. Böylece aynı objektifleri kullanma şansı olacaktır.
Özel bir konuda, tematik bir fotoğraf yolculuğuna çıkılıyorsa kullanılacak ekipman baştan bellidir. Afrika’da safariye çıkıyorsanız yanınıza mutlaka uzun odaklı bir tele objektif almanız gerekecektir. Ancak Küba gibi neredeyse fotoğrafın her alanında çekim yapacağınız bir yolculukta yanınızda farklı objektiflerin olması önemlidir.
Geniş açı objektif:
Küba’da neredeyse yılın her ayı gökyüzünde çok güçlü bulutlar yer alır. Genel görüntülerde atmosferi çok güçlü hale getiren bu bulutları vurgulamak, heybetli yapıları kadrajınıza sığdırmak ve özellikle dar iç mekanlarda etkili sonuçlara ulaşmak için yanınızda iyi bir geniş açı objektif olmasında fayda vardır. Ben kullandığım Olympus makine için gezilerde yanıma 9-18 mm veya 7-14 mm Pro Lens almayı tercih ediyorum.
Tele objektif :
Küba ile ilgili okumaları yaptığınızda en çok karşılaşacağınız tanımlama “sıcak insanlar ülkesi” olacaktır. Bu biz fotoğrafçılara oldukça sıkı portre çalışmaları yapabileceğimizin ipuçlarını verir. Bu nedenle de yanınızda bulunacak 80 – 135 mm arasındaki bir tele objektif özellikle ifade – tavır gösterecek güçlü portreler çekmenize yardımcı olacaktır. Olympus’un 45 mm ve 75 mm sabit odaklı objektifleri bu tarz çalışmalar için en uygun objektifler olarak çantamda yer alıyor.
Zoom objektif:
Elbette fotoğraf yolculuklarında neredeyse her odak uzaklığına ihtiyaç duyuyoruz. Tüm bu objektifleri sabit odaklı objektiflerle taşımaya ve kullanmaya çalışmak oldukça zorlayıcı bir yöntemdir. Bu nedenle zoom objektif kullanmak hem daha az yük taşımak hem de çekim sırasında çabuk karar vererek kadraj değiştirmeye yardımcı olur. Genellikle her ışık koşulunda ve her ortamda çekim yaptığımız için ışık geçirgenliği iyi, az ışıkta çalışabilen zoom objektifler kullanmak daha yerinde bir karardır. Özellikle uzun süreli fotoğraf yolculuklarına çıkarken çantamda Olympus’un 12-40 mm, 12-100 mm ve 40-150 mm objektiflerini tercih ediyorum.
Polarize filtre:
Geniş açı objektifler için konuşurken Küba’daki bulutlardan sözetmiştim. Dolayısıyla konbtrastı arttıran, renklerin daha canlı olmasını sağlayan polarize filternizin de Küba yolculuğunda mutlaka yanınızda olmasında fayda var. Polarize filtreyi etkili kullanmak için çektiğiniz konuyla güneş arasında en az 90 derece açı olmasına, en azından güneşe karşı çekim yapmamaya dikkat etmenizi de tekrar hatırlartmak isterim. Ben tüm objektiflerimde ışık kalitesini de düşünerek B&W filtreleri tercih ediyorum.
Tripod:
Havana ve Cienfuegos şehirlerinde gecenin ilk saatlerinde ve gün doğumundan hemen önce mavi karanlık ile aydınlatılmış bazı binaların keyifli fotoğrafları çekilebiliyor. Bu nedenle uzun pozlama süreleri için makinenizi sabitlemek amacıyla küçük ama sağlam bir tripodun yanınızda olmasında fayda var. Katlanarak 32 cm’ye kadar küçülen ve oldukça hafif olan Manfrotto BeFree One modeli fotoğraf yolculuklarında yanımdan ayırmadığım bir tripoddur. (cienfuegos005 fotoğrafı)
Çekimler – Havana
“Zamanda yolculuk yapıyorum” duygusunu çok sık yaşayacağınız Küba’nın başkenti Havana 11 milyonluk nüfusu ve turistleriyle oldukça canlı ve dinamik bir şehirdir. 3 ana bölgeye ayrılan Havana’da fotoğrafik olarak sizi mutlu edecek bölgeler Eski Havana, Havana Merkez ve Malecon Bulvarı’dır. (havana006 fotoğrafı)
Eski Havana bölgesinde dört önemli meydan bulunur. Eski Meydan (Plaza Viejo) Silahlar – Armas Meydanı (Plaza de Armas), katedral Meydanı (Plaza de la Catedral) ve San Francisco Meydanı (Plaza de San Francisco) bir diğerine yürüyerek ulaşabileceğiniz ve en az bir gününüzü ayırmanız gereken yerlerdir.
Hem bu meydanlarda hem de yapacağınız yürüyüş sırasında bir yandan eski yapıları, kiliseleri, müzeleri fotoğraflayabilir bir yandan da müzisyenler, çiçekçiler ve meydanlarda, sokaklarda gezen Kübalılarla portre çalışmaları yapabilirsiniz…
Bu seyahat fotoğraflarının yanı sıra özellikle ara sokaklarda karşınıza çıkacak duvar resimleri, grafitiler çok güçlü arka plan – fon oluşturacak noktalardır. Bu noktalara geldiğinizde biraz aman geçirerek sizce en etkili fotoğrafı beklemenizi tavsiye ederim.
Elbette şehir içi ulaşımda kullanılan coco-taksiler ve eski Amerikan arabaları da fotoğrafik olarak etkili konulardır. Zaman zaman arabaların detayları, sürücüleri, genel görüntüleri fotoğraf konusu olabilirken, hareketli oldukları anlarda kullanacağınız panning gibi teknikler de etkili anlatımlar sağlayacaktır.
Havana’da özellikle günbatımına yakın saatlerde mutlaka Malecon Bulvarı civarında olmanızı öneririm. Genci yaşlısı, müzisyeni seyyar satıcısı hemen herkes 8 kilometre uzunluğundaki bu sahil yolunda günün son saatlerinin keyfini çıkarır… Kübalılarla selamlaşıp sohbet etmek, sokak müzisyenlerini dinlemek ve El Morro Kalesi fonunda fotoğraflar çekmek için sahil boyunca bir yürüyüş tutturmak en doğrusudur.
Çekimler – Trinidad
Arnavut kaldırımı taş döşeli yolları, 2 katlı renkli evleri, hemen her an sizi davet eden açık kapıları ve dantel örtülü sallanan koltuklarda sizi ağırlayan insanlarıyla Trinidad, Küba’da en çok seveceğiniz yerlerden olabilir.
Trinidad’da film setini andıran sokaklarda dolaşırken renkli evlerin sağlayacağı perspektifle derinlik duygusunun güçlü olduğu kadrajlar çekebileceğiniz gibi renkli ahşap kapılar önünde oturan insanlarla portre çalışmaları da yapabilirsiniz. “Merhaba, nasılsınız” gibi basit kelimelerini öğreneceğiniz İspanyolca size bir çok evde iç mekanda da portre çekimleri yapma şansı verecektir.
Ara sokaklarda sık sık karşılaşacağınız resim atölyeleri yine fotoğraf çalışması yapabileceğiniz mekanlardır. Bununla birlikte küçük cafeler ve lokantalar hem bir şeyler atıştırıp Küba içeceklerini deneyimleyebileceğiniz hem de Küba kültürüne dair fotoğraf çalışmaları yapabileceğiniz molalar olacaktır.
Dar sokakların buluştuğu Plaza Mayor’da hem müze vb gezebilir hem de çevredeki yapılarla birlikte portre çalışmaları yapabilirsiniz… Eğer sokaklardan yürüyerek merkezden uzaklaşır ve aşağı mahallelere inerseniz belki de sizler de benim gibi şanslı olup puro fabrikasında çekimler yapabilirsiniz… Küba’da genelde puro fabrikalarında fotoğraf ve video çekimi yapmak yasaktır. Ancak zaman zaman küçük yerlerde bulunan ufak atölyelerde böyle imkanlar bulunabiliyor.
Çekimler – Cienfuegos
Havana’dan 230, Trinidad’dan ise 80 km uzaklıktaki Cienfuegos merkezdeki Jose Marti Parkı çevresinde yer alan yapıları, geniş caddeleri, akşam saatlerinde evlerin içinde, sabah saatlerinde ise okul ve pazar yerinde bol fotoğraf çalışılabilecek bir şehirdir.
Parkın çevresindeki binalarda kilise, dans ve spor okulu gibi yapılar bulunuyor. Bu mekanlarda ve sabah arka sokaklarda yer alan okullarda rahatlıkla fotoğraf çalışmaları yapabiliyoruz. Genel olarak karşılaştığımız herkesle selamlaşıyor, hal hatır soruyor, o an merak ettiğimiz şeyleri sıralıyor, cevaplara göre sohbeti derinleştirmeye çalışıyoruz. Bu sayede neredeyse her ortamda her durumda fotoğraf çekme şansımız oluyor. Yaptıpımız hiçbir gezide “kaç-göç” tarzı fotoğraflar çekmediğimiz için insanlarla kuracağımız bu iletişim büyük önem taşıyor. Bu sayede içerden fotoğraflar çekme imkanı buluyoruz.
Çekimler – Vinales / Pinar del Rio ve Varadero
Küba’nın tütün deposu sayılabilecek olan Vinales Vadisi genellikle günübirlik gezilerle ziyaret edilen bir bölgedir. Ancak vadinin genel görüntüsünün çekilebildiği seyir terası şansınıza bağlı olarak güçlü bir doğa fotoğrafı verebilen noktadır.
Benim tavsiyem Havana – Vinales yolu üzerinde yer alan tütün kurutmak amacıyla kurulan yapılarda fotoğraf kovalamaktır. Uzun sırıklara asılan tütünlerin sağlayacağı güçlü arka planlarla birlikte yansıtıcı ya da yardımcı bir ışık kaynağı ile çekeceğiniz portrelerden oldukça etkileyici sonuçlar almanız mümkündür.
Tüm Küba yolculuklarının son birkaç gününü deniz kenarında geçirmek hem fotoğraf peşinde koşturulan günlerin yorgunluğunu atmak adına hem de son birkaç renkli çalışma yapmak adına doğru bir tercih olacaktır.
Diğer gezi yazılarımızı buradan okuyabilirsiniz…
Youtube kanalımıza abone olarak canlı yayınlarımızı da izleyebilirsiniz.